Bugün kayadan sana baktım baktım ağladım Sana yayla diyecek hal kalmamış a Çaltı Bir ömür sigarada yaktım yaktım ağladım Sana yayla diyecek hal kalmamış a Çaltı
Ambarları taşıran tarlalar ekilmemiş Üç nesil barındıran evlere bakılmamış Asma badem yok artık yenisi dikilmemiş Sana yayla diyecek hal kalmamış a Çaltı
Göynük'te keklik ötmez Çürük'te güvercin yok Kavaklı’n Gölcüğün yok tavşan dolu Harcın yok Çalboğaz'ı ses vermez karanlığın yok karcın yok Sana yayla demeye hal kalmamış a Çaltı
Mescidin ot bağlamış sanki namaz kılınmaz Tahta mahsun ve üzgün tartışılıp gülünmez Sabahlar gidilirde akşamları dönülmez Sana yayla demeye hal kalmamış a Çaltı
Kaya önü boşalmış, davarlar melemiyor Ilıkbeleni sessiz inekler mülemiyor Yaylalığın güzel de kimseler gelemiyor Sana yayla demeye hal kalmamış a Çaltı
Gözlerim dolu dolu yaş yanağa süzüldü Boğazım düğümlendi hıçkırıklar dizildi Kalkamadım yerimden dizim bağı çözüldü Sana yayla demeye hal kalmamış a Çaltı
Terkedilmiş bu halin Hüseyin'i yıktı be Mateme bürünmüşlük, yüreğimi yaktı be Bütün güzelliklerin mezarlıkta çıktı be Sana yayla demeye hal kalmamış a Çaltı |
|
|