Dinle gönül candan haber vereyim Mert yiğidin beli bükülmez imiş Ben gönlüme kara toprak sarındım Beyaz taşa biber ekilmez imiş
Bülbülüm gülmez ettiği iç çekiş Bu nasıl güzellik bu nasıl reviş Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş Bil ki haşre kadar sökülmez imiş
Doğru git doğru gel haddini tanı Ağır yat ağır kalk dikersin şahı Bir kimsenin kimse dostu düşmanı Başa gelmeyince bilinmez imiş
Yürü gönül gece gündüz ağlama Kızılırmak gibi demde çağlama Her yosma güzele belin’ bağlama Kötü yarin kahrı çekilmez imiş
Serbesti yüz çevir Hakkın yoluna Akşamki işini koyma yarına Dostun sözlerinde sadık kalına Doğru duvar hiç de yıkılmaz imiş |
|
|