Bir kara gözlü yar yıllarca evvel Berrak bir pınarın başında idi Peri kadar saçlı huriden güzel Durgun yüzlü on dört yaşında idi
Tam on dört gecelik ayın yarısı Pembe tül altından sızan sansı Adım adım takip eden birisi Her dakka her saat peşinde idi
Sonra onu ben yitirdim el buldu O zaman gönlümde yol iki oldu Üç yıl sonra sordum dediler öldü Hayali bir mezar taşında idi
Ben yine o yüzü görürüm bazı Başka zaman değil çalınca sazı Satırıma yazdığım gün o kızı İlham hızı çatık kaşında idi
Reyhani'yim derdim izah etmeye Yüz yıl yazsam imkanı yok bitmeye Bülbülümü koymadılar ötmeye Mevsim elli birin kışında idi |
|
|