O dost ki dostuna olmaya gafil Savurur ömrünü küle döndürür Başın dara düşse kalsan sersefil Ağlatır gözünü sele döndürür
Koca çınar olsan düşer dalların Göğe erişmeye kalmaz halların Vefası olur mu ihmal kulların Kırk yıllık dostunu ele döndürür
Yeter ki bir zeval gelmesin cana Hatırdan geçerler atarlar yana İyi seç dostunu düşmeden sına Yakar yüreğini çöle döndürür
Elden gelen sille hiç zora gitmez Bir dostun darbesi ölmeden bitmez Sonradan pişmanlık fayda da etmez İlk baharda solan güle döndürür
Der İlhami hatırından silene Sözüm yoktur kadir kıymet bilene Hiç dilim döner mi hakka erene Zaten o dilini bala döndürür |
|
|