Anadolum yurdum vatanım benim Dağına taşına kurban olurum Hasreti bağrımda yatanım benim Asırlık yaşına kurban olurum
Gurbetin havası yandırmaz beni Yağmuru güneşi kandırmaz beni Dört mevsimin dördü andırmaz seni Yazına kışına kurban olurum
Gönül tuvalinden baktım resmine Sayfalarca şiir yazdım ismine Yerdeki gökteki binbir cismine Kurduna kuşuna kurban olurum
Nice evliyalar bağrında yatar Sinen Allah Allah diyerek atar Sensizlik ölümden inan ki beter Başına döşüne kurban olurum
Destanların dolu tarihe sığmaz Yazmaya kalkışsam kitaplar almaz Toprağın ugruna söyle kim ölmez Deline coşuna kurban olurum
Bağında bahçende koşup yorulsam Güneşin altında kalıp kavrulsam Harmanında hasat olup savrulsam Tarla da işine kurban olurum
Gurbet ellerine ayamıyorum Ne yesem ne içsem doyamıyorum Sofrasında ayak yayamıyorum Ocağın aşına kurban olurum
Binbir derde deva ırmaklar özler Pınarın başında gelinler kızlar Ay gibi parlıyor cemaller yüzler Kirpiğin kaşına kurban olurum |
|
|