Selam verip halımızı sormayın Dil ile söylenmez halımız bizim Zemheride açar varsılın gülü Baharda kurudu gülümüz bizim
Diyorlar ki yoksul sohbeti bilmez Verdiğin öğütten hiç nasip almaz Yoksul çiğ süt emmiş itibar olmaz Ondan suskun durur dilimiz bizim
Şeker şerbet taşısa da elinde Derler Acem Şalı yoktur belinde Abası yırtılmış yama telinde Görün kırk yamalı çulumuz bizim
Kapısında çil horozu ötmüyor Ne etse neylese derdi bitmiyor Çoluğa çocuğa kazanç yetmiyor Hiç iki olmuyor malımız bizim
Kazma dedik kürek dedik sarıldık Gün vurdukça çatır çatır yarıldık El işine koşa koşa yorulduk Görsen nasır tutmuş elimiz bizim
Yaz güneşi dağı taşı yalıyor Cemre düştü toprak nefes alıyor Neden bizim bağlar böyle kuruyor Yeşile durmadı dalımız bizim
Ferman Baba kakmış işe koşuyor Kimse sormaz bunlar nasıl yaşıyor Varsılın kervanı dağlar aşıyor Düz ovada şaştı yolumuz bizim |
|
|