Şimdi dipsiz göle düştün Yüzebilir misin gönül Garip gurbet ele düştün Gezebilir misin gönül
Çekerim azgın yarayı Durduğum coşkun dereyi Sevdiğinden sen arayı Bozabilir misin gönül
Hür yaşasın ona değme Fesatların sözü duyma Yar göğsünde ilik düğme Çözebilir misin gönül
Çektiğin güzel yosmadan Bolca rüzgarlar esmeden Bestekar ayak basmadan Tozabilir misin gönül |
|
|