Çuka işlik büküm büküm Yekin kara toprak yekin Yaraların azgın ise İstanbul'dan gelsin hekim
Elçilerin erişiyor Düşmanların gülüşüyor Kötü kötü candarmalar Cephaneni bölüşüyor
Çıkar yüce dağ başına Kurşun atardı beşine Kelle geldi mevta hani Kuzgun döner üleşine
İbibikler koygun öter Sünbüllü-Yuva'da yatar Ben dağlara tenbih ettim Ulu dağlar yasın tutar
Kul-oğlu'nun yeri bayır Ben de yandım cayır cayır Kadan'alam İnce-Alim Veliler olmamış gayıl
Alimin de kara kaşı Mantıka'ya vardı başı Kara toprağın altından Yeni (...) tıraşı (vurdurmuş, kodurmuş, kudurmuş olabilir)
Kadan'alım İnce-Ali Dar sokakta sallanıyor Şöyle döndüm baktım idi Yüzlü fişek bağlanıyor
Kavağın dibinde oturur Yoldaşı fişek getirir Böyle yiğit benim Alim Martini kana batırır
Usturanın ağzın açmış Ağ göğdeye kanlar saçmış Kurban mı kestin Alim Kellen İstanbul'a geçmiş
Mahpusane konak konak Merdiveni beş on ayak Candarmalar demiş kine Şu yiğide nasıl kıyak |
|
|