Arap Reşo Urfa'nın Bekkapısı'nın şenigi Arap Halil'in oğludur. Arap Reşo Fransız harbi sıralarında (1920) yetişen gözü pek bir gençti. Kaysılardan Kör Asnan (İsmail) isminde de çok can ciğer bir arkadaşı vardı. Arap Reşo ve arkadaşı gençliğin verdiği heyecanla iş verdiği birkaç olaydan dolayı meşhur olmuşlardı. Adam döver, yol keserlerdi. Arap Reşo'nun Açıksı civarında Cabır adında meşhur bir bahçesi vardı, bu bahçede akan çay, havuz meyve çeşitleri vardı. O civarda bu bahçe ün yapmıştı. Bahçenin bitişiğindeki arazi Şeyhanlar aşiretinden Hacı Şeyho'nundu. Arap Reşo'nun davarları devamlı Hacı Şeyho'nun tarlasına girer bu yüzden de zaman zaman aralarında tartışmalar olur tekrar barışırlardı. Yine bir gün Ali Saip isminde Arap Reşo'nun arkadaşı olan biri Cabır'a davetlidir. Ali Saip bilgili, kültürlü biridir fakat çok içki içer, içince de kendini dağıtan ve sağa sola olmaz olmaz küfreden biridir, Arap Reşo ile Ali Saip yemeklerini yedikten sonra içki içmeye başlarlar. O sıralarda da Arap Reşo'nun davarları Hacı Şeyho'nun tarlasına girmiştir. Hacı Şeyho haber gönderir "Davarlarınız yine bizim tarlaya girmiş ne olacak bu halimiz" der. Bunun üzerine Arap Reşo ve Ali Saip kalkıp Hacı Şeyho'nun bulunduğu yere gelirler.
Hacı Şeyho o sıra oğulları gelinleri ile birlikte oturmaktadır. Arap Reşo daha konuşmaya başlamadan Ali Saip, Hacı Şeyho'ya hakaret etmeye başlar. Hacı Şeyho ne kadar alttan almaya çalışırsa Arap Reşo da işi yatıştırmaya çalışırsa da yine Saip küfretmeye devam eder. Bunun üzerine Hacı Reşo da işi yatıştırmaya çalışırsa da yine Saip küfretmeye devam eder bunun üzerine Hacı Şeyho'nun oğlu dayanamaza ve çeker Ali Saip'i orada vurur. Hacı Şeyho "Oğlum ne yaptın bizim kavgamız Arap Reşo ile sen elin adamını öldürdün" demeye kalmaz ve kendisi de silahına davranarak Arap Reşo'yu öldürür. Günlerden de pazardır. Halk bu olayı duyunca Cabır'a geldi ölenleri alıp defnettiler. Hacı Şeyho ve Arap Reşo aileleri bu olay üzerine kanlı oldular. Hacı Şeyho ve oğlu da kaçak oldular, çeşitli defalar köye baskın yapılmasına rağmen yakalanamadılar.
Arap Reşo'nun öldürüldüğü sırada birkaç oğlu vardı, bunların en büyüğünün ismi de Mehmet'ti kendisine Arap Reşo'nun oğlu "Mehmet" derlerdi. Mehmet babasının öldürülmesinden sonra kimseyle pek görüşmez bir köşeye çekilir ağlardı. Velhasıl çok içli bir çocuktu. Aradan bir sene geçip geçmedi Hacı Şeyho'nun bir oğlunu öldürdü, çok geçmeden 4-5 sene içerisinde 7-8 adam öldürdü. İlk adam öldürdüğünden itibaren dağa çıktı.
Hükümet kuvvetleri devamlı kendisini arıyordu. 1956-57 senelerinde Urfa'da Vali olarak Kadri Eroğlu görev yapmaktaydı, 1957 de ise Hacı Tevfik Belediye Başkanı seçildi. Hacı Tevfik Arap Reşo'gilin kirvesiydi ve Mehmet'i çok severdi. Bir müsademede yaralanan Memed'i doktora götürmüş ve tedavi olmasını sağlamıştır. Mehmet de Hacı Tevfik'i çok sever ve sayardı.
Birgün Mehmet arkadaşlarıyla içki içerken paraları kalmaz arkadaşları Mehmet'e gidip Hacı Tevfik'ten para almasını söylerler. Tabi Mehmet bunu kabul etmez. "Ben nasıl sevdiğim saydığım birinden gidip para alayım" der. Arkadaşları Mehmet'e biraz daha içki içirirler ve çok ısrar ederek Hacı Tevfik'ten para istemeye göndedirler. Mehmet arkadaşlarıyla birlikte Hacı Tevfik'in evine gider ve Hacı Tevfik'i kapıya çağırır Hacı Tevfik o gece geç vakitte yatmıştır. Gözünü ovalaya ovalaya kapıyı açar bakar ki Mehmet gelmiş. İçeri buyur eder. Mehmet kabul etmez. İçkinin verdiği tesirle sertçe para ister. Hacı Tevfik, Mehmet'in içkili olduğunu anlar hoş görür. Peki Mehmet der üzerimde yok içeri gidip sana para getireyim der. Hacı Tevfik çok zengin, fakir fukarayı kollayan, bonkör biridir, vereceği para kendisi için pek önemli bir para değildir. İçeri gireceği sırada beline toplanan giysisini içeri sokmak için elini beline götürür. Mehmet'te zanneder ki Hacı Tevfik silaha davranıyor, kendisi daha atik davranarak silahını ateşler ve Hacı Tevfik'i orada öldürür. Hacı Tevfik, Urfa halkı tarafından çok sevilen ve sayılan bir kişiydi, Mehmet tarafından öldürülmüş olduğunu duyan halk "Mehmet'in ettiği kırkı geçti" demeye başladı ve tutulmasını istedi. Fakat defalarca kuşatılmasına rağmen bir türlü yakalanamıyordu.
O sıralar elektrik düzenli olarak yanmadığı için devlet yakalanabilmesini için tellal ve bekçilere mahallelere göndererek şu ilanı yaptırdı. Kim ki Arap Reşo'nun oğlu Mehmet'in yerini bildirirse, ona elli bir lira mükafat var. Aradan Reşo'nun oğlu Mehmet'in yerine bildirirse, ona elli bir lira mükafat var. Aradan birkaç gün geçmeden yeri tespit edildi. Vali Kadri Erdoğan Askeri kuvvetle Cabır yakınlarındaki gizlendiği mağarayı sardılar ve Mehmet'i yakaladılar. Mehmet'in atına Kadri Erdoğan binmiş ve Mehmet'i de elleri atın kuyruğuna bağlı olarak şehre getirdi. Mehmet yargılama sonucu idama mahkum edildi ve Adana da idam edildi. İşte "Cabır dağdan kuş geliyor" türküsü Arap Reşo'nun oğlu Mehmet üzerine çıkarıldı.
Kaynak: Öyküleriyle Şanlıurfa Türküleri - Necati Aydınlı |