Sarız'ın Kırkısrak köyünden olan Çondo'nun otlak ve sulak yüzünden köyden bir aile ile arası açılır. Çondo, henüz 25-30 yaşlarında bir gençtir. Çondo ile söz konusu aile arasındaki gerginlik giderek büyüyerek çatışmaya dönüşür. Çondo, kendisini vurmaya çalışan karşı taraftan bir kişiyi vurarak dağa çıkar.
Fakat konu, Çondo'nun ortadan kaybolmasıyla bitmez: köy ağalarının da zorlamasıyla Çondo'yu desteklediklerinden kuşkulanılan köylüler üzerinde yoğun bir müfreze baskısı başlar. Suçsuz günahsız insanlar dayaktan geçirilirler.
Çondo, bu baskılar karşısında teslim olur ve Kayseri cezaevi'ne kapatılır. Çondo, tutukluyken bu kez karşı taraf iki kardeşini birden vurur. Bunun üzerine Çondo, cezaevinden kaçar ve uzun süre dağda kalır. Bu arada Çukurova yöresine giderek oralarda çalışır. Derken, hasımlarından birini daha vurur.
Günün birinde, bir kamyonla Sarız'a gelmekte olduğu ihbar edilir ve Obrukbeli mevkiinde jandarma tarafından yakalanır. Bundan sonra bir süre daha yatar ve çıkar. Sonunda 1960'lı yıllarda hasımlarınca Kayseri'de vurulur. Çondo'nun hayatı da böylece noktalanmış olur.
Çondo'nun bir gün kendisini arayan Kayseri 11. Jandarma Alay Komutanı tarafından, jipiyle Pınarbaşı'ndan Kayseri'ye kadar götürülmesi bugün yöre halkının belleğinde ilginç bir anı olarak yaşıyor.
Kaynak: Öyküleriyle Halk Türküleri (Notalı) - Hamdi Tanses |