Adı geçen türkü bu hikayenin son bölümünde anlatılıyor. Arzu ile Kamber hikayesinde türkü çok az vardır. Tüm hikaye manilerle doludur.
Arzu şımarık, kendini beğenmiş gururlu bir bey kızı. Babasının kapısında büyüyen Kamber'in kendisine aşık olduğunu anladığı andan itibaren, tüm şeytanlıkları düşünerek Kamber'e olmaz çileler çektirir. En son bileziğini (bazı anlatımlarda ise yüzüğünü) saklar, sonra da gidip babasına:
Kamber benim bileziğimi (ya da yüzüğümü) çaldı diye iftira atar. Kamber yargılama sonucu haklı çıkar.
Çünkü Kamber'in şahidi yörenin ünlüsü sayılan ve yine Arzu'nun amcası olan kişidir. Çünkü o gün Kamber sabahtan akşama kadar bu adamın işinde çalışmış.
Bu mahkemeler bir tane değil. En az on on beş tane mahkeme geçiyor hikaye içinde.
Bu mahkemede haklı çıkan Kamber Arzu'ya ve Arzu'nun babasına küsüp gurbete çıkıyor.
Tüm yaptıklarına pişman olan Arzu, ne etse eylese Kamber'e bir türlü ulaşamıyor.
Arzu'nun babası da Arzu'yu bir başkasıyla evlendiriyor. Bu olaydan bir tesadüf sonucu haberdar olan Kamber geri köyüne dönüyor. Tabi ki, bu arada Arzu'nun da düğünü olmuş. Gelin atlıları ve gelin arabası, gelin olan Arzu'yu alıp giderken Kamber'le Karasu Köprüsü'nün başında karşılaşıyorlar. Sazı omuzunda bir genç ama saçı sakalı birbirine karışmış durumda.
Kamber telaşlanır. Bu gelin alayı acaba Arzu'nun gelen alayı mıdır...
Bu arada Tanrı'ya bir dua eder .
Der ki:
Ey Tanrı şimdi bir fırtına çıksın gözgözü görmez olsun. (Ben ile gelin hariç) Ben bir bakayım ki, bu gelin Arzu mudur...
Dediği oluyor ve fırtına çıkıyor gözgözü görmez olunca Kamber gelinin yanına yaklaşıyor. Duvağını açıp bakıyor ki, giden gelin Arzu'dur.
Eyvah geç kaldım dese de, zaten geç kalmış.
Fırtına anında durunca gelin alayı yola düşüyor. Kamber'in de içinde ki aşk ateşi yanmaya başlıyor.
Gelin alayını durdurup Arzu ile bir daha görüşüp konuşmak için alıyor sazını eline ve bu türküyü söylüyor.
Gelin alayı duruyor ve gelin ahalisi başlıyor bu türküyle halay çekmeye.
Derler ki;
Kamber yeniden Tanrı'dan bir dilek diler. Yine bir fırtına çıkmasını ister. Evet Kamber'in bu duası o anda kabul görür. Kamber bu sırada Arzu'ya yaklaşır ve bu sözleri söyler.
Arzu seninle davam bitmedi. Git gidebildiğin yere. Ancak seninle o dünyada mahkememiz vardır. Muhammet divanı ulu divandır. O divanda, sende olan tüm haklarımı alacağım.
Ünlü halk hikayelerinde sekiz büyük aşıktan söz edilir. Yedisi bu dünyada kavuşamayan aşıklar onlar öte dünyada kavuşacaklar.
Ancak Arzu ile Kamber'in ulu divanda mahkemesi kurulacak. Yetmiş yedi düvel bu mahkemede hazır ve nazır olacak.
Ferman Baba'nın notlarından aktaran, Orhan Bahçıvan |