Ulu şafakların esen yelleri Eğil yanağından bir yol öpsene Konuşamaz olmuş tatlı dilleri Efil efil es de bir can versene
Benzi kehribara dönmüş gördün mü Sırma saçı tel tel olmuş ördün mü Terini silip de bir su verdin mi Misk ü anber kokuları sürsene
Hüzünlü gözleri yakın bakışı Ay ile güneşe benzer akışı Odunsuz çırasız beni yakışı Perişan eyledi beni görsene
Yavrularım öksüz kalır deyişi Bedeni döşeğe cansız yayışı Yakasız gömleği sessiz giyişi Ne olur kadere karşı dursana
Şahini de der ki yandım sızladım Ablam ölür iken sonun gözledim Karlar gibi eriyişin izledim Geri döner mi ki acep sorsana |
|
|